TEK Grup Yönetim Kurulu Başkanı ,Tomurcuk Eğitim Kurumları Kurucusu Yunus Çiftçi Özel Röportaj

Mayıs 10, 2018

4837

EĞİTİMCİ YUNUS ÇİFTÇİ İLE YAPTIĞIMIZ ÖZEL RÖPORTAJ

Meslek hayatına 1997 yılında, sınıf öğretmeni olarak Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulunda başlayan, Yunus Çiftçi, 2004 yılında ilk girişimini İstanbul Esenler’de Tomurcuk markası ile hayata geçirmiştir.

Öğretmenlik mesleğini aktif olarak devam ettirirken, girişimcilik faaliyetlerini de kurduğu profesyonel eğitim ve yönetim ekibiyle devam ettiren Yunus Çiftçi, 20 yıllık profesyonel yaşamında, üç farklı şirket ortaklığı ve farklı markalar altında, eğitim, eğitim yayıncılığı, ayrıca spor sektöründe yeni yatırımlar gerçekleştirmiştir.

Yaşam boyu öğrenme felsefesini kendisine düstur edinen Çiftçi, Marmara Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünde lisan eğitimi, ardından coğrafya alanında yüksek lisans, daha sonra Sosyal Psikoloji Anabilim Dalında doktora çalışması yapmıştır.

1975 yılında Kastamonu’da doğan Çiftçi, evli ve 2 çocuk babasıdır. DUYSIAD, Eğitim Komitesi Başkanlığı, MÜSİAD, Eğitim Komitesi üyesidir.

YUNUS ÇİFTÇİ’NİN HAKKINDA BİLGİ

40 yıl önce, nerde oturuyorsun, dediklerinde ezile ezile ismini söylediğim bölgede; şimdi gururla dolaştığım Güngören’de yetişen, okuyan, büyüyen bir eğitimci var: Yunus Çiftçi. Bizim gibi yapmamış. Bölgesinin gelişmesi için aynı bölgede kalmış. Şimdi her kurumu bu bölgeye çeken eğitimci kişi Yusuf Çitçi’nin bilgi kapısındaki bilgileri paylaşalım:

Bilgi bir projeyi gerçekleştirirken mantık ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi sağlamalı. Yapılan işe farklı bakış açılarından da yaklaşmayı ve tamamlayıcı fikirler üretmeyi sağlamalı. En yüksek verimin elde edilmesinde kullanılmalı.

Bilgiyi ikiye ayırıyoruz:

Açık öğrenim
Gizli öğrenim

Öğretmenden öğrenme oranı % 8 dir.

Gizli öğrenme, arkadaştan öğrenme, tv’den öğrenme, gazeteden öğrenme. Bu da % 92 dir.

Bizler öğretmenden öğrenme oranını %92’ye çevireceğiz, imkanları akıllı kullanacağız, bilgiyi doğru anlatmaya ve sevdirmeye çalışacağız.

BİLGİ HAMALI OLMAYIN BİLGİYİ KULLANANLARDAN OLUN

Bu yaklaşım bilgilerin doğru yerde kullanılmasıyla ilgilidir.

Bilgi ağının gerektiği gibi işlenmesi ve bilgi yönetiminin alışılagelmiş sorunlarından biri olan vaktin nasıl daha iyi kullanılması gerektiğini öğreteceğiz.

Bilgiyi 24 saatte toplamanın ve kullanmanın yolunu hazırlayacağız.

Bilginin 30 yıllık, 50 yıllık hedeflerini gerçekleştireceğiz.

Yazılmış senaryoları hayata geçirmeyi öğreneceğiz.

Sabah kalktığımızda ilk olarak bizi yaratana karşı görevimizi yapmaya çalışacağız.

Daha sonra sağlık için spor yapacağız.

Sağlıklı besleneceğiz ve okuyacağız.

Zamanı iyi kullanıp iletişimimizi güçlendireceğiz

Sabırlı, dinleyen, toparlayan, düşünen, mücadeleci, sabırlı gençler yetiştirmek için çalışacağız.

YUNUS ÇİFTÇİ’DEN EĞİTİMCİLERE VE VELİLERE, ÖĞRENCİLERE TASVİYELER

Başarılarınızı büyütmeyin, başarısızlıklarınızdan ders çıkarmayı bilin.

Şeffaf olun, insanlar ancak o zaman size güven duyarlar.

Çalışanlarınızı geliştirin ve destekleyin.

Zekice risk almalarını sağlayın.

Çalışanlara düşüncelerini ve tavsiyelerini sorun.

Her şeyi kendinize mal etmeyin.

Çalışanlarınızın katkısın unutmayın.

Kendinizi eleştirecek kadar olgun olun.

Çalıştığınız alandaki kişilerin bilgilerinden faydalanın.

Hatanızda ısrar etmeyin.

Bilgi toplamak için teknolojiden yararlanın, masraftan kaçmayın.

Davranışlarınızda esnek olun.

Hedeflerinize adım adım yaklaşın.

Çalışanları size davranışlarına göre değil yaptıkları işlerdeki başarılarına göre değerlendirin.

Yöneticilerin malzemesi insandır. Herkesi işe en iyi yarayabileceği yerde kullanın.

Bilgi aldığınız kişilerin bilgilerinin doğru olduklarından emin olun.

EĞİTİMİN AMACI DOĞUŞTAN İNSANDA VAR OLAN CEVHERİ İŞLEMEK, ÖZÜ GELİŞTİRMEKTİR.

Biz bu aşkla, bu kadroyla, bu istekle, yola çıkarken biliriz ki insan, eğitimle doğmaz ama eğitimle yaşar ve gelişir. Biz bu okuldan, geleceğe imza atacak nesilleri çıkarmak için çalışacağız.

Biz bilgi ağacını dikelim ki yaşlandığımız zaman gölgesinde barınacak bir yerimiz olsun.

Yunus çiftçi diyor ki:”Bilgi beşikten mezara kadar öğrenmektir, bu tat ve lezzeti uyandırmaktır.”

Atatürk şöyle diyor: En önemli ve verimli görevlerimiz eğitim ve öğretim işleridir. Eğitim ve öğretim işlerinde kesinlikle başarı sağlamak gerekir. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu yolla olur. Biz de çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi inşa edeceğiz eğiteceğiz, öğreteceğiz, dünya ile yarışacak nesiller çıkaracağız.

Dünya senaryosunu yazacak yönetecek gençler bizim geliştirdiğimiz nesilden çıkacak. Biz 50 yıl sonrayı düşünerek gelecek nesilleri hazırlıyoruz. Bu hayalle, bu aşkla, bu coşkuyla, çalışmaya üretmeye geldik.

BAŞARİLİ İLETİŞİM

Herkes kendi düşünce, duygu ve eylem biçimini doğru kabul eder. Ve kendisine benzemeyen insanları hatalı bulma eğilimindedir.

Karşımızdakini anlama yönünde bir adım atarsak o zaman iletişim başlar. İletişim iki tarafın aktif olduğu bir alışveriştir.

KİTAP OKUMANIN FAYDALARI

Hayal gücünüzü geliştir.
Unutkanlıktan korur.
Kelime dağarcığınızı artırır.
Can sıkıntısını giderir.
Özgüven kazandırır.
Düşünce ufkunuzu geliştirir.
Kendinizi daha iyi ifade etmenizi sağlar.
Sizi daha iyi ve zeki yapar.

GÜVENİN ÖNEMİ

İnsanlara yardımcı olmak istiyorsanız, güven esastır. İki türlü güven vardır: Başkalarına güvenmek ve başkalarının güvenini sağlamak.

Sorunları sürekli ve güvenli bir şekilde aşmaya başladığınızda insanlar doğal olarak size güvenmeye başlayacaktır. Sizin onlara güvendiğiniz hissini verebilmek de çok önemlidir.

İNSANLARIN SİZİ ÖVMESİ

İnsanların övmesini beklemek ve övülmekten hoşlanmak gözleri kör, kulakları sağır eder.

BİLGİLİ İNSANLAR YETİŞTİRMELİYİZ

Çevremizdeki kişilere iyiliği, doğruyu, sevgiyi, güveni aşılamak, onları bilgilendirmek ve bilgili insanları çoğaltmak lazım. Bilgili insanlar çoğalırsa ve kötü huylu insanlar yalnız kalırlarsa yaptıkları kötülüklerin bir şekilde farkına varırlar. Dışlandıklarını anlayıp, kendilerine çekidüzen verirler.

HEDİYELEŞMEK VEYA İKRAMDA BULUNMAK

Kalplerdeki sevgiyi artırmanın yolu, hediyeleşme veya ikramda bulunmaktan geçer, tüm bunlar kalbi yumuşatır.

KADINLARI ANLAMAYA ÇALIŞMAK

Onların var olan farklılıklarının, hayata değişik yaklaşımlarının tadına varın. Kadın sizin gibi düşünmez, sadece bedeni değil ruhu da farklıdır. Onunla dans etmenin hayalini kurun, onunla şarkı söyleyin, ona sevginizi nasıl göstereceğini düşünün onunla tartışmaya çalışmayın. Ona küçük sürprizler yapın, masa tabağının altına yazı yazmayı düşünün, topladığında sürprizlerini görsün. Banyo aynalarına yazı yazın, çamaşır sepetine yazı bırakın, siz bu şekilde onu düşündüğünüzü gösterirseniz, o evde mutluluk olur. Çocuklarınıza iyi örnek olursunuz ve iyi çocuklar yetiştirirsiniz. Sakın kadınlarla tartışmayın, tartışmak demek onları kendinizden uzaklaştırmak ve aradaki köprüleri yıkmak demektir.

SEVGİ VE AŞK TOHUMU HAZIRLAMAK YANİ MEDİTASYON YAPMAK

Doğru bir çizgi olan sevgi, aşk sizi daha fazla zengin, daha fazla saf yapar. Sevgi bir kişiye yöneldiği zaman sınırlanır. Önce meditasyon yapın; meditasyon bir çiçek, sevgi; aşk ise onun kokusudur. Sevgi + aşk buradan kaynaklanır. Sevgi, aşk sizin kokunuzdur. Sevginiz başkasına duyulan bir arzudan kaynaklanmıyorsa, bir ihtiyaç sonucu değilse seks hayvanidir. Sevgi+aşk insanidir. Şefkat ise tanrısaldır. Seks fizikseldir.

BİLMEKLE BİLGİ TOPLAMAK FARKLI ŞEYLERDİR

Bilgi toplamak, eğer bilgiyi faydalı bir şekilde kullanmıyorsanız hamallık yapmaktan başka bir şey değildir. Okuduğunuz faydalı bilgileri kullanırsanız kendinizi geliştirir ve eksiklerinizi tamamlarsınız. Kuşlar güneşle beraber uyanır. Güneş hiçbirine doğrudan yardım etmez. O kuşların canlılık ve tazelik hissettiği bir çevre yaratır. Güneş bir çiçeğe gelerek onun açması için baskı yapmaz. Bilgili insan, cahile baskı yapmaz, bilgiyi almasını sağlar. Doğrudan değil, ışınlarını çiçeğin çevresinde dans ettirerek yardım eder. Güneş nazik bir şekilde çiçeğe ısı verir, onu cesaretlendirir. Sonuçta çiçek açma isteği duyar.

HER İNSANIN KULLANDIĞI BİR MERDİVEN VARDIR

Her insanın kullandığı merdiveni vardır. Her grubun bir topluluğun ve ayrı bir merdiveni vardır.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN VASİYETİ

Küçük hanımlar, küçük beyler, sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk pırıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizlersiniz. Kendinizin ne kadar mühim ve kıymetli olduğunuzu unutmayın bunu düşünerek çalışın ve ona göre beslenin.